Kitap Hakkında
Sunuş
Ayda nasıl biriydi, nasıl birine dönüştü?
Hayat bazen öyle darbeler vurur ki insana
yaşama isteğini sünger gibi emip alır.
O dakika itibariyle her şey
anlamsızlaşır, gereksizleşir insanın gözünde. Gülmek, eğlenmek, aşık olmak
lüzumsuz gelir.
Tek gaye hayatta kalmak oluverir.
Bedenen ölmek gözden çıkarılır, zaten
ruhen ölüm başlamıştır.
Fiziki bir ölüm gerçekleşmemesi uğruna yemek
yenir, su içilir, uyunur ve çalışılır.
Her şey bu denli manasızlaşmışken bazen
dal bulur insan kendine ve gerçekten iyi olmak istiyorsa o dala ne kadar sıkı
tutunulabilirse o kadar sıkı tutunur.
Ama ne kadar sıkarsa sıksın o dalı,
geçmişle yüzleşmezse gelecekte hep bir şey eksik kalacaktır.
Yüzleşmek zordur, ıstıraplıdır ama uzun
vadede iyi şeyler vadeder.
Bir şeyleri geride bırakıp ileriye
odaklanılmasını sağlar.
İlerisi için de işte o dal önemlidir.
Mutluluk kendi kendine kalkıp da gelmez,
karşına çıkması için aramak gerekir.
Yaralarını ne sarıyorsa ona sarılmak
gerekir.
Bazen bir insandır yaralarını saran.
Nitekim bir insansa ilerisi sallantılı
olabilir.
İnsanlara çok bel bağlamamak gerekir.
Çoğu gerçek değildir çünkü.
Eğer her şeyim bir insan, diyorsanız
dikkat edin. Çünkü kimse tam olarak ne gerçektir ne de kalıcı.
İnsanlar değişir. Başka bir deyişle de
maskeleri düşer. Hep öyle miydi, sonradan mı değişti pek bilinmez.
Söz temsili çıkmazda hisseden kişi önce
yüzleşmeli, sonra ilerisi için bir dal bulmalıdır.
Ayda böyle kurtuldu yaşananlardan.
İlk başta kaçmak ona da mantıklı
görünmüştü ama yapayalnızken kendi hayatını kendi değiştirdi.
Ahsen’in kanlar içindeki cesedini
gördüğünde, Ceren ve Nilüfer’le ilgili gerçekleri öğrendiğinde, Sarp ve
Dicle’nin o fotoğrafını tutarken, Duygu onu her yeri kan içinde bir depoda
bırakıp giderken, aynada göz bandının altına her baktığında ona da kaçmak, belki
de yaşamına son vermek en mantıklısı gibi görünmüştü ama bunlarla yüzleşip
mutlu olduğu yolda ilerleyebileceğini anladığında da çok fazla şey değişti
hayatında.
O tiyatro sahnesine çıktığında veya o
kameranın önüne geçip anısı olan duyguları en duru haliyle dışarıya dökerken
tüy gibi hafiflediğini fark etti.
Ayda sonsuz bir mutluluk aramadı,
imkânsız olan bu şeyi.
Ama o başardı, yalnız ve mutsuz
hissettiği o zamanlar çok şeyi yendi ve bu yolda çok şey öğrendi.
Kitabı okuyan kıymetli okuyuculara teşekkürü bir borç bilirim; nice hikâyelerde tekrar karşılaşmayı temenni ediyorum.
Lidya
KUYUMCU
2023,
İzmir