Kitap Hakkında
Kaan GÖKTAŞ'ın kaleminden nefes kesen Distopik Bir Roman
***
Toplum çeşitli sınıflara ayrılmıştı; mesleklerini evden yürütebilenler en ayrıcalıklı gruptu. Eskinin beyaz yakalıları, öğretmenler, veri analistleri, yazılım mühendisleri, uygulama geliştiriciler, sanatçılar, gazeteciler, ekonomistler, psikologlar, psikiyatristler, terapistler, pedagoglar, mimar ve mühendisler, metin yazarları, içerik geliştiricileri, grafikerler, görsel yönetmenler, televizyoncular, bankacılar, politikacılar, bürokratlar, falcılar, kamu personelleri, müşteri temsilcileri, iletişim uzmanları, avukatlar, hâkim ve savcılar... Akla gelebilen, evden çalışılabilecek tüm sektör ve iş dalları bu şekilde yürütülüyordu. Bu kesimin evlerinden dışarı çıkmaları çok katı yasaklara bağlanmıştı. Sadece evden çıkmak değil, ev içinde aile bireylerinden başka bir kişinin bulunması, örneğin misafir gelmesi de kesinlikle yasaktı. Çok gerekli durumlarda, örneğin eve tamir amacıyla birilerinin gelmesi gerekiyorsa çok sıkı kurallar uygulanıyordu. Evde bozulan bir cihaz varsa önce arızanın kaynağını tespit edip, mümkünse kendi kendine onarmaya çalışmak gerekiyordu. Evde bulunabilecek her türlü eşyanın, elektronik olsun olmasın her türlü cihazın neden arızalanıp, nasıl onarılabileceğine dair ayrıntılı uygulamalı videolar vardı, duvar boyamanın ya da koltuk kaplamanın nasıl yapılabileceğini gösteren, kırılan camı değiştirmenin ya da bozulan musluğu tamir etmenin nasıl yapılacağını gösteren videolar da... Eğer bunlar yeterli gelmezse, firmaların kendi bünyesindeki ya da özel hizmet veren teknik danışmanlara video konferans yöntemiyle bağlanıp, onların yönlendirmeleriyle sorun çözülmeye çalışılırdı. Son çare, bozulan ya da kırılan şeyin yenisini almaktı. Eğer bu da mümkün olmazsa, başvuru oluşturarak eve tamirci gelmesini talep edebilirdiniz. Başvuru kabul edilirse belirlenen gün ve saatte ev halkı evin karantina odasına kapanır, astronot kıyafetleriyle eve gelen tamircinin işini bitirip gitmesini beklerdi.
***